Ototeknikveri 27 Eylül 2015 02:22
Yeni C-HR konsepti dünya prömiyeri 2015 Uluslararası Frankfurt Otomobil fuarında yapıldı. Elmas şekli temelli cesur tasarım dili, hibrit sürüş deneyimi ve yeni platform mimarisi ile, konsept Toyota kompakt crossover artık üretim modeline bir adım daha yakın. Üretim modeli ile gelecek yıl Cenevre'de tanıtılacak. İlk Toyota C-HR konsepti 2014 Paris Motor Show'da tanıtıldığında büyük ilgiyle karşılanmıştı. Bu ilgiden ilham alan tasarımcılar ikinci C-HR konseptini geliştirdiler. 5 kapılı kabine sahip yeni tasarım çalışması, üretimi onaylanan kompakt crossover otomobilia rtık çok daha isabetli bir şekilde temsil ediyor. Otomobilin bu rafine hali farklı hedef kitlelerden tepkiler almak üzere tasarlanmış. Bu hedef kitlelerden gelen tepkilere göre tasarımcılar ve mühendisler konsepti daha da geliştirecekler.
Stil sahibi, hafif ve dinamik hibrit crossover için yapılan bu tasarım çalışması giderek daha homojen hale gelen piyasada kendisine özgün bir konum belirlemeye çalışıyor. Toyota başkanlığını devralan Akio Toyoda'nın her zaman daha iyi ve sürmesi eğlenceli otomobiller üreteceklerini vaad etmişti. Bu konsept çalışmasında Toyoda'nın vaadinin yerine geldiğini görüyoruz.
Konseptin kompakt boyutları onu B-SUV ile C-SUV segmentleri arasında bir yerde konumlandırıyor. Toyota C-HR konsepti şehir yaşantısında vazgeçilmez olan olağanüstü kıvraklık ve esnekliği birarada sunuyor.
Konsept yeni TNGA (Toyota New Global Architecture) programı çerçevesinde geliştirilen bir platform üzerine inşa edildi. Platform müşterilerin modern direksiyon hakimiyeti ve kontrol edilebilirlik taleplerini karşılıyor. Yeni ve gelişmiş hibrit sistem 21. yüzyıl trafik koşullarına uygun bir sürüş deneyimi sunarken aynı zamanda olağanüstü yakıt tasarrufu sağlıyor ve çevre dostu.
Yeni 5 kapılı C-HR konsepti Toyota'nın yeni elmas temalı stili ile ilgili arayışını ve geliştirme sürecini devam ettiriyor. Kompakt, duyusal bir kabin profilinin altında, alt karoser dayanıklı ve düzgün kesilmiş bir kıymetli taşın yüzeyini andıracak şekilde üretilmiş. Kaportanın kenarları temiz bir şekilde traşlanmış. Bu sayede otomobil hafifletilirken aynı zamanda ön ve arka tekerlek bombelerinin güçlü zarafeti vurgulanmış. Crossover otomobilin geniş, sağlam görünüşü her açıdan fark ediliyor ve müşterilerin sağlam ve sportif görünüşlü bir otomobil arzusuna cevap veriyor.
C-HR konseptinin ön kısmı Toyota'nın Keen Look tasarım kimliğini temsil ediyor. Sağlam bir orta tampon profilinin üzerinde, ince üst ızgara yüzer bir “kanat” grafiğine dönüşmüş ve otomobilin ön kenarları boyunca kusursuz şekilde akıyor. Kanat uzantılarında far yuvaları ileri teknoloji aydınlatma ve elmas dokulu detaylarla göz dolduruyor.
Geniş, elmas desenli alt ızgara yeni crossover otomobilin güçlü duruşunu ve TNGA platformunun doğasını vurgulamak için aşağı doğru yönelen girintili formlarla kuşatılmış. Bu güçlü ön kısım elementleri yüzer ön spoyler ile tamamlanmış. Keskin şekilde yontulmuş alt gövde, kaslı tekerlek bombeleri ve agresif derecede köşeli arka omuzlar, şık kabin profili ile bütünleniyor. Tavandaki desenli kısımlar ise C-HR konseptinin iç kabininde çeşitli ışık oyunları yaratıyor.
Arkadan bakıldığında arka camın dramatik şekilde aşağıya doğru yöneldiği, keskin formlara sahip alt kısmın çıkıntılı bir difüzör, entegre sis lambaları ve elmas desenli lens detaylarına sahip özgün arka lamba demetleri ile vurgulandığı görülüyor. Telleri “elmas kesim”, işlenmiş yüzeyli 21” jantların tasarımı C-HR konseptinin hibrit sisteminin sofistike ve verimli yapısına dikkat çekiyor.
Yeni C-HR konsepti TNGA platformunun faydalarının çarpıcı bir temsili niteliğinde. Güç aktarım mekanizmaları ve platformları için inovatif, entegre bir otomobil geliştirme yaklaşımı bu yıldan itibaren Toyota'nın yeni modellerinde görülebiliyor.
TNGA yeni C-HR konseptinde kendini gövde sağlamlığındaki artış, kaza sırasında daha iyi performans, araç alt gövdesi ve süspansiyonda gelişmeler ve ağırlık merkezinin düşürülmesi ile belli ediyor.
Gövdenin daha stabil olması ve düşük ağırlık merkezi sayesinde arabada sarsıntılar ve virajlarda savrulma azaltılmış. Bu da en iyi C segmenti hatchback otomobillerle kıyaslanabilecek bir stabilitenin yanı sıra, süspansiyonu da etkileyerek, sürüş dinamiklerinden ödün vermeden, kıvrak ve hassas bir direksiyon hakimiyeti ve daha iyi bir yolculuk konforu ile sonuçlanmış.
Bir dizi yeni üretim teknikleri ve teknolojilerini birarada kullanarak otomobil tasarımlarını üretim realitesine kolayca dönüştürebilmeyi sağlayan TNGA platformu otomobillerde çeşitli parçaların ve güç aktarım mekanizması bileşenlerinin stratejik bir şekilde paylaşılmasına imkan tanıyor. Bu yaklaşım otomobillerin geliştirilmesi için gereken maliyeti %20 azaltıyor, böylece ekstra kaynak yaratarak sürdürülebilir büyüme için geliştirilecek ileri teknolojilere yatırım yapılabilmesini sağlıyor.
C-HR konsepti sadece özgün tasarımı ile dikkat çekmiyor, aynı zamanda segmente hibrit teknolojisini getiriyor. Konsept yeni, daha hafif ve daha kompakt hibrit güç aktarım mekanizması bileşenleri kullanıyor. Pilde, elektrikli motorda ve benzinli motor teknolojilerinde yapılan geliştirmelerle yakıt tüketimi ve CO2 emisyonları ciddi oranda azaltılmış.
%40 termal verimliliğe sahip benzinli motorla sinerji halinde çalışan C-HR konseptinin yeni nesil tam hibrit güç aktarım mekanizmaları modern pil teknolojisi ile daha güçlü, yeni ve kompakt elektrikli motorları biraraya getiriyor.
Daha kompakt, daha hafif ve daha verimli yeni hibrit güç aktarım mekanizmaları da yine TNGA programı kapsamında geliştirilmiş ve daha rafine, daha kolay ve sezgisel bir sürüş deneyimi sunuyor. Sürücü komutlarına doğal, yumuşak ve hızlı yanıtlar alabiliyor.
Yeni C-HR konsepti Toyota'nın 2011'de başkan Akio Toyoda tarafından suyurulan yeni Global Vision felsefesinin uygulamalı örneklerinden birisi.
Avrupa'nın ufak ve orta boy otomobillere en çok talep gösteren piyasa olduğunu göz önünde bulundurarak, Toyota bu bölgeyi gelecek A, B ve C segment otomobiller için bir referans noktası olarak kullanıyor. Toyota Motor Avrupa (TME) da kalite ve otomobil dinamikleri açısından firmanın en önemli yetenek merkezi haline geldi.
C-HR konseptinin geliştirilmesinde, Japonya ve Avrupa'daki Toyota otomobil planlama merkezleri arasında güçlü bir işbirliği oldu. Böylece Avrupalı müşterilerin talepleri ve kıtadaki en son otomobil trendleri iyi analiz edilebildi. Konsept otomobilin stili ED2 (Avrupa Tasarım Geliştirme Merkezi) ile diğer Toyota tasarım merkezleri arasında global işbirliğinin bir sonucu.
İlk Toyota C-HR konseptine 2014 Paris Motor Show'da gösterilen yoğun ilgiyi takiben, C Crossover segmentine giriş için TME bundan sonra da TMC (Toyota Japonya) ile yakın temas halinde çalışmaya devam edecek.
Son Güncelleme : 28 Eylül 2015