Ototeknikveri 17 Eylül 2019 08:46
TIR’lar birbirine sanal olarak platooning teknolojisini kullanarak bağlandı ve birbirini yakın mesafeden takip eden bir konvoy şeklinde yola çıktı. Platooning’in başlangıç testlerini başarıyla tamamlayan Ford Trucks araçları ile Ford Otosan ve AVL Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdi.
Ford Otosan ve AVL’nin ortak Ar-Ge iş birliği kapsamında başlattığı ‘Platooning-otonom konvoy’ projesinin ilk geliştirme aşaması başarıyla tamamlandı. Geçtiğimiz yıl başlayan projenin çıktılarının kamyon taşımacılığını tekrar şekillendireceği öngörülüyor.
Konvoy şeklinde ve otonom halde yola çıkan iki Ford Trucks çekicisi, yapılan ilk denemelerde mesafeleri başarıyla kat etti. Ford Otosan Eskişehir Fabrikası’nda düzenlenen platooning teknolojisi lansmanına katılan Ford Otosan Genel Müdür Yardımcısı Burak Gökçelik ve AVL Başkan Yardımcısı Rolf Dreisbach, ‘Platooning’ teknolojisini başarılı bir iş birliği ile Türkiye’de geliştirmekten ve test etmekten duydukları mutluluğu dile getirdi. “Platooning” teknolojisi Ford Otosan Ürün Geliştirme ile AVL’nin Türkiye ve Regensburg-Almanya’daki mühendislik ekiplerinin iş birliği ile geliştiriliyor.
Ağır ticari taşımacılıkta otonom sürüş teknolojisinin kullanımı adına AVL ile birlikte kilometre taşı niteliğinde bir süreci geride bıraktıklarını ifade eden Ford Otosan Genel Müdür Yardımcısı Burak Gökçelik, şunları söyledi:
"Geçtiğimiz yıl AVL ile güçlerimizi birleştirerek, 'Platooning - Otonom Konvoy' teknolojisi geliştirmek amacıyla çalışmalarımıza başlamıştık. Bugün, otonom kamyonlar üzerinde çalışan, bu alana yatırım yapan ve en önemlisi gösterimini yapabilecek bir prototip ürüne sahip olan dünyadaki sayılı kamyon üreticilerinden biri olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Donanım, yazılım ve simülasyon testlerini başarı ile gerçekleştirdiğimiz bu teknolojiyi artık yolda da test ediyoruz.Ülkemizde bir ilk olan bu proje, Türkiye'de otonom araç geliştirme faaliyetlerine öncülük edecek. İlk aşaması tamamlanan Ar-Ge iş birliği projemizde, ağır ticari araçlar alanında kaydettiğimiz gelişmeler, sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada otonom taşımacılığın hayata geçirilmesinde bir temel teşkil edecek. Bu Ar-Ge projesi karbon emisyonunun ve yakıt tüketiminin azalmasına, yol güvenliğinin artmasına ve akılllı ulaşıma olanak sağlayacak.Projenin sonraki safhalarında ve uzun vadede “SAE-Seviye 4” Otonom sürüş fonksiyonlarını geliştirmeyi ve Uçtan-Uca (Hub-to-Hub) Otonom Otoban Taşımacılığını gerçekleştirmeyi hedefliyoruz”
Tüm bu çalışmaların Ford Trucks markasının dünya çapında rekabet gücünü artıracağını belirten Gökçelik, “Ford-Otosan olarak otonom araç teknolojileri alanındaki yatırımlarımız ve geliştirme faaliyetlerimiz, otonom sürüş konusundaki yerli bilgi birikimimize katkı sağlamakta ve bu teknolojiler üzerinde çalışan tecrübeli bir mühendis kadrosu yaratarak bu alanda küresel entegrasyonu sağlamaktadır. Bizim için birinci öncelik her zaman yetenekli mühendis iş gücüne yatırım yapmak olmuştur. Yaptığımız bu yatırımların meyvesini yakın zamanda Avrupa’da ‘2019 Uluslararası Yılın Kamyonu Ödülü’nü (ITOY) alan F-MAX ile topladık. Şimdi ise bu yatırımın başka bir sonucunu, otonom araç teknolojilerinde kaydettiğimiz ilerleme olarak hep beraber görüyoruz. Bu çalışmalar, kesinlikle, küresel arenada Ford Trucks araçlarının rekabet gücünü arttıracaktır” dedi.
Platooning teknolojisinin sağlayacağı faydalardan ve sistemin işleyişinden bahseden AVL Başkan Yardımcısı Rolf Dreisbach, yaptığı değerlendirmede şunları ifade etti:
“Ford Otosan ve AVL gibi sektöründe iki önemli firmayı buluşturan “Platooning - Otonom Konvoy” projesi ekiplerimizle birlikte içinde olmaktan mutluluk duyduğumuz bir proje. Bu iş birliği çerçevesinde yürütülen proje ile araçların otonom sürüş seviyelerinin artırılmasını ve en sonunda sürücüye dahi ihtiyaç duymayacak düzeye ulaşmasını hedefliyoruz. Platooning-otonom konvoy teknolojisinin toplam sahip olma maliyetini azaltma ve yakıt tasarrufu sağlama gibi faydaları bulunmaktadır. Belirtilmesi gereken bir nokta da tüm otonom sürüş seviyelerinde uygulanabilecek güvenlik artışıdır. Halihazırda, projenin birinci aşamasında direksiyon, gaz ve fren kontrolü otoban koşullarında otonom olarak yönetilmiştir; fakat şimdilik sürücünün yolu izlemesi ve beklenmedik bir durumda aracın kontrolünü ele alması gerekiyor. En nihayetinde ise tüm sistemin sürücü müdahalesine ihtiyaç duymadan çalışmasını hedefliyoruz. Bu, otonom sürüşe geçişin, taşımacılığı daha düşük maliyetli ve güvenli hale getirmesi ve sürücü eksikliğine bir çözüm olması anlamına geliyor.
Platooning modunda ilerleyen filo, trafiği engellemenin aksine, trafik akışını düzenleyecek ve kamyonların birbirini yakın takip etmesi sayesinde otoyolların araç kapasitesini arttıracak. Konvoya ait olmayan araçların sollama yapabilmeleri veya otoyol çıkışlarını kullanabilmeleri için, konvoydaki araçlar otonom olarak aralarındaki mesafeyi artıracak ve araya girmek isteyen araçlara müsaade edebilecek. Ek olarak, platooning sayesinde araçlar birbirini çok yakından takip edebilecek ve maruz kaldıkları ortalama rüzgar direncinin azaltılması ile yakıt tasarrufu sağlanabilecek”
Rolf Dreisbach, AVL’nin 70 yılı aşan bilgi birikiminin, bu projede etkin şekilde kullanıldığını belirterek, ``AVL, güç aktarım sistemleri geliştirilmesindeki liderliğini ve global mühendislik gücünü, son yıllarda elektrifikasyon ve ADAS/AD sistem uygulamaları alanında yeni teknoloji geliştirme süreçlerinde de kullanmaktadır. Bu doğrultuda AVL Regensburg ekibi otomotiv standartlarında fonksiyon geliştirmedeki küresel uzmanlığı ile, AVL Türkiye ekibi de otonom sürüş fonksiyonları geliştirme konusundaki uygulamalı deneyimi ile bu iş birliğine katkıda bulunmuştur. Otomotiv sektörünün diğer alanlarında mükemmelleştirdiği güvenli ve geriye dönük takip edilebilir yazılım geliştirme becerilerini, bu proje kapsamında diğer otonom sürüş teknolojilerinde olduğu gibi başarıyla uygulamıştır. Burada geliştirilen bilgi birikimi ve edinilen tecrübe, diğer proje ortaklıklarında da aktif fayda sağlayacak’’ açıklamasını yaptı.
Son Güncelleme : 19 Eylül 2019