Ototeknikveri 08 Ocak 2019 06:59
Firmaların çoğu kontrolü sürücülerin elinden alarak bilgisayarlar ve sensörlere aktarmaya odaklanırken, Toyota’nın Guardian sistemi sürücüyü devre dışı bırakmak yerine ona yardımcı oluyor. Sistem sadece tehlike gördüğü anlarda müdahale ediyor.
Toyota Araştırma Enstitüsü CEO’su Dr. Gill Pratt’ın açıkladığı üzere, bir test otomobili manuel modda seyir halindeyken, Kaliforniya’da üç otomobilin olduğu bir kazaya karışmıştı. Firma kazanın verilerini toplamaya başladığında, “Eğer o anda kontrol otomatik güvenlik sisteminde olsaydı kaza önlenebilir miydi?” sorusunu sordu. Kazanın önlenebileceğini düşünen uzmanlar, bunun üzerinde çalışmaya başladı.
Bu yılki çalışmada mühendisler insan ve makinenin en iyi özelliklerini birarada kullanan bir kontrol sistemi geliştirmeye odaklandılar. Bu fikir, pilotların uçağı doğrudan kontrol etmedikleri savaş jetlerinden alındı. Bu jetlerde pilotlar komutları uçuş kontrol sistemine giriyor, sistem ise uçağı stabilize edecek düzenlemeleri saniyeler içinde yapabiliyor.
Ardından Toyota kontrolün insandan otonom sisteme geçişi arasında keskin bir farklılık olmaması gerektiği, sürücü ve Guardian sisteminin takım arkadaşı olarak birlikte çalışabileceği fikrini geliştirdi.
Otomatik sürüşün temel amacı mümkün olduğunca çok hayat kurtarmak. Pratt’ın belirttiği gibi, Toyota’nın tam otonom Chauffeur sisteminin geliştirme süreci daha zorlu ve otonom araçların halk tarafından benimsenmesi için biraz daha zaman var. Bu süreçte otonom araçların karıştığı kazalar da olabilir. Dolayısıyla otonom araçların sokaklarda dolaştığını henüz göremeyeceğiz.
Öte yandan, Pratt, “Bu süreçte mümkün olduğu kadar çok hayatı kurtarmak için bazı otomatik teknolojilere araçlarda yer vermek ahlaki bir sorumluluk.” diyor. Bu da Toyota’nın insan ve makinenin birlikte çalıştığı Guardian sistemi sayesinde, tam otonom teknolojilerin yaygınlaşmasından daha önce mümkün olabilir.
Son Güncelleme : 08 Ocak 2019